HAYAT AĞACI HAKKINDA

           Kafamın içi savaş alanı gibi. Hikayeler, hayaller, resimler, anılar, yaşanmışlıklar, planlar, söylenenler, söylenmeyenler, söylenmek için hazır bekleyenler ve tabii bir de asla söylenmeyecekler. Uğultulu bir müzik gibi. Bağrış çağrış kelimeler. Herşey ama herşey uçuş uçuş...

            İşte ben kendimi bildim bileli bu karmaşanın tam ortasında hayatıma yön vermeye çalışıyorum. Aslında çok yön verdiğim söylenemez ama öyleymiş gibi düşünmek hoşuma gidiyor.Çok memnun muyum bu gidişattan? Bazen evet, bazen hayır! Hayatımda gerçekleşen iyi yada kötü herşeyin sonuna ''hayırlısı'' diyerek noktayı koyuyorum. Geçen gün biryerde okudum ''Hayırlısı diyorsan herşeye, umutsuzluğun dibine vurmuşsundur!''diyordu. Korktum! Tamam ipler benim elimde değil ama ben kocaman, güzel hayaller kurabilen, en karanlık günlerde bile umabilen biriyim. Umutsuz olamam. Benimki sadece sonuçları çabuk kabullenmek olabilir. İstemek, hayal etmek, kurmak, planlamak ama savaşmamak olabilir. Yeterince çalışmamak olabilir. Asla umutsuzluk olamaz...

             Kafamın içindeki bütün bu sesleri, çığlıkları, gözyaşlarımı, kahkahalarımı, yüreğimdeki kelebekleri, tavşanları, aslanları, ceylanları paylaşmak için, hayallerimi ölümsüzleştirmek, umutlarımı dillendirmek, belki kendimi iyileştirmek için yazmak istiyorum. Aslında kendimi bildim bileli yazıyorum. Kelimelerle oynamayı, cümlelere sataşmayı, nefes alırken korkularımı, nefes verirken heyecanlarımı, konuşabildiklerimin sonlarına noktalar koymayı, dillendiremediklerimi ise şiirleştirmeyi bazen yazarak kavga etmeyi, yazarak hissetmeyi, yazarak ruhumu özgürleştirmeyi seviyorum.

             ''Hayat Ağacı''bütün hislerimin tercümanı, yaşadıklarımın melankolik arşivi olsun, ben hiçbirşeyi unutmayım istedim. Bütün savaşlarımın yegane şahidi, sırdaşım, dert ortağım, bana ait ''BEN'' olduğum en özel yer; MERHABA!

                                                                     Sevgiler...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder